ATO’dan Demokrasi ve Milli İrade Bildirisi

ATO’dan Demokrasi ve Milli İrade Bildirisi
18 Temmuz 2016 09:55

Ankara Ticaret Odası, 15 Temmuz günü yaşanan darbe teşebbüsü ile ilgili bir bildiri yayınladı. ATO’nun resmi internet sitesinde ”Ankara Ticaret Odası 15 Temmuz Demokrasi ve Milli İrade Bildirisi” başlıklığıyla yayınlanan açıklamanın tam metni şu şekilde:

Türkiye, 15 Temmuz 2016 gecesinde milli iradeye karşı yapılan bir darbe girişimi ile karşı karşıya kalmıştır. Başarısız 17 ve 25 Aralık operasyonları ile Hukuk Darbesi yapmaya kalkışanlar, son çare olarak askeri bir darbe ile bu ülkeyi bir kaos ortamı içerisine çekmeye, karanlığa gömmeye çalışmışlardır. Bu darbe girişimi aziz milletimizin canını, bedenini ortaya koyması ile akamete uğratılmış ve ülkemiz darbelerle ilgili makus talihini yenmiştir.

O gün biz de ATO yönetimi olarak gece 11.00’de Ankara Ticaret Odası’na gelerek tüm milletimizi bu darbe girişimine karşı durmaya davet ettik.

Bu darbe girişimini yapan gözü dönmüş FETÖ hainleri hiçbir ayrım gözetmeden Türk Bayrağı taşıyan millet evlatlarına, güvenlik teşkilatına ve Gazi Meclise bomba atarken hiçbir değer yargısı gözetmemişlerdir.

Şu kesin olarak bilinmelidir ki, Meclise atılan her bomba milli iradeye, milletin yüreğine atılmıştır. Türkiye yıllardır terör örgütleri ile teröristlerle mücadele etmektedir. Öyle bir dönem yaşanmıştır ki, ülkemiz ASALA terör örgütünün hain saldırı ve planları ile de karşı karşıya kalmıştır. 15 Temmuz’da yaşadığımız bu alçak darbe girişimi şimdiye kadar yaşadığımız en ağır terör hareketidir.

Milletin ordusunun içerisine sızmış bu hain güruh kenetlenmiş bir milletin duruşu ile amacına ulaşamamıştır. Türkiye’nin başkomutanı, lideri, milletin adamı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşu ve milletimize yaptığı kritik çağrının karşılık bulması ile bu oyun bozulmuştur. Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının, Hükümet üyelerinin ve siyasi parti liderlerinin duruşu da takdire şayandır.

Milletimiz canını ortaya koyarak tankların önüne yatmış, kurşunlara siper olmuş ve demokrasi nöbeti tutmuştur. Aziz milletimizin bu fedakâr çıkışı güvenlik güçlerimize moral vermiş ve bu hain plan amacına ulaşamamıştır. Minarelerden yükselen ezanlar, salalar da moral değerlerimizin zirve yapmasını sağlamıştır. Bu süreçte herkes kenetlenmiş ve ülkemiz Büyük Türkiye olmuştur.

Şu durumun özellikle bilinmesini istiyoruz; egemenliğin ve iktidarın tek kaynağı millet iradesidir. Paralel devlet yapılanmaları, okyanus ötesinde yapılan planlarla milli irade ayaklar altına alınamaz, bu ülkenin değerleri yok edilemez, meşru hükumetimiz derdest edilemez.

Millet iradesini askıya almaya, tenkisata uğratmaya ve yok saymaya yönelik yapılan her türlü eylem ve plan yine millet tarafından cezalandırılacaktır. Şimdi darbe girişiminde bulunan bu hainler adalete de hesap vereceklerdir. Bu hesap burada bitmeyecek yaptıklarının karşılığını mahşeri nizamda da vereceklerdir.

Bu süreçte hem devlet kurumlarından hem de mesleki ve sivil toplum örgütlerinden bu paralel uzantılar temizlenmelidir. Kuluçkaya yatan hastalık hücreleri, bir gün gelir tekrar bünyeyi işgal eder. Onun için toplumumuz bu hastalıklı yapıdan tamamen arındırılmalı, sterilize edilmelidir. Aziz milletimizin değerlerini şimdiye kadar suiistimal eden, fakir fukara için toplanan milyonlarca liralık yardımları bile kendi çıkar ve amaçları için kullanan bu yapının artık tarihin çöplüğüne gömülmesi gerekmektedir.

15 Temmuz darbe girişiminin akamete uğraması ile demokrasimiz uçurumun kenarından dönmüştür. 1960’da başlayan ve belirli aralıklarla yaşadığımız darbe dönemleri ve muhtıralar artık tarih olmuştur. Sevinçle, gururla ifade etmek istiyoruz ki, Türkiye artık zincirlerini kırmış ve darbelerle ilgili makûs talihini yenmiştir.

Ankara Ticaret Odası olarak, bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, cesur milletimizin ve milli iradeyi arkasına alan seçilmiş meşru hükümetin yanındayız.

Şimdi bizlere düşen görev bu ülkeyi ekonomik olarak mamur etmek, işsizlikle mücadele etmek ve ülkemizi dünyanın önde gelen ülkeleri arasına sokmaktır.  Şeyh Edebali, Osmangazi’ye nasihat ederken, “Durmaya, dinlenmeye imkân yok, çünkü kaybedecek vakit yok” der. Bu kısır çekişmelerle ve hain planlarla kaybettiğimiz vakti çok çalışarak telafi etmemiz gerekiyor.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Bir Yorum Yazın