Renkliliği Sevenlerin Festivali “COLOR FEST”

Renkliliği Sevenlerin Festivali “COLOR FEST”
24 Ekim 2016 23:20

Hindistan’dan başlayıp tüm Dünyaya yayılan renk cümbüşü…

23 Ekim’de Gölbaşı Club Watercity Aquaparkta gerçekleşen festival gri şehir olarak bilinen Ankara’ya heyecan ve renk kattı.Gelin şimdi bu renklilikte ufak bir yolculuğa çıkalım.

Öncelikle bu etkinliğe katılmaya karar vermemdeki amaç daha önce hiç katılmamış olmamdı. İlk olsun benim olsun dedim birkaç arkadaşa da söyledim ve aldım biletleri. Derken renklenme günü geldi, festival alanına gittik , giydik “Dream of Colorfest” tişörtlerimizi , aldık renkli tozlarımızı giriş yaptık. İçeriye girdiğimde tek düşüncem “Bu boya yetmez.” oldu. (Yetti.) Fazla kalabalık yoktu. Her yaştan insan görmüştüm , 7’den 70’e kısmı doğruydu. 7’den 70’e sini bırak farklı coğrafyalardan insanlar vardı. (Rusya , Pakistan gibi.) İlk izlenimim boya savaşı yapan gençler değil, yüzüne ve saçına kasıtlı boya sürüp fotoğraf çekinen kadınlar olmuştu. Ee günümüzde şaşılası değildi.

Alanın bir kısmı dönerci ve köfteci amcalara , bir kısmı sahneye , bir kısmı da ‘barışçıl’ boya savaşçılarına ayrılmıştı. Kimisi yere serilmiş, kimisi voleybol – yakan top oynuyor, kimisi de dans ediyordu. 3 kısımda da bulundum ama aklımdaki tek düşünce boyanın yetip yetmeyeceğine dairdi. Ee çeyimize saklayacak halim yoktu derken açtım bir tanesini ve bizimkilere attım. Kovalamacalar… Sonra bir baktım başka kişilere atıyorum onlar bana atıyor. İşin güzel tarafı da bu değil miydi? tanımadığın insanlarla renkleniyordun. Az buçuk renklendikten sonra Hint müzikleri eşliğinde bir kadın Hint dansı yaptı. -Kendimi Amir Khan’ın filminde gibi hissettim.- Biz de yapmaya çalıştık baktık olmuyor durduk halaya tey tey ahey ahey le le le le… Bu sırada da arkadan Ankara’nın bağları sesleri geliyordu. Danslardan sonra yine serildik yerlere. Resmen yere serilme zamanları vardı.

Sahneden asıl eğlence şimdi başlıyor sesleri yükseldi ve yine toplaştık , DJ sahnedeydi renk cümbüşü başlıyordu. Boyalarımızı aldık ve geri sayımı başlattık. 10.9.8.7…….1 Oooo bu harikaydı. Aman Allah’ım o da ne kulağım, gözüm, ağzım , burnum her yerim boyaydı. Boya yemiştim hem de yüzümdeki her delikten. Imm tadı baharat gibiydi zaten mısır unundan yapılıyormuş. Sahneden ambalajlı tozlar fırlatılıyordu. (Boya da bu yüzden yetti zaten.) 2-3 tane yakalayıp etrafındakileri renklendirdim .Siz deyin Shrek ben deyim Hulk olmuştum , çünkü tozların çoğu yeşildi. Tekrar , tekrar, tekrar… Ve inanır mısınız yine yerlere serildik.

Sonrasında konserle (Bir sevgilim olsa giderim balayına ooo balayına, Ah bir de bekarsam giderim alayına giderim alayına) günü bitirdik. Günbatımıydı ve yorgunluğun üzerine müzik iyi gelmişti. Bazı günler kitapların arasında saklayıp kurutmalıkmış. Bu da öyle bir günden oldu. Ayrıca kendi aramızda da günün anısına tişörtlerimize notlar ve imzalar bıraktık. Şu an rengarenk bir şekilde saklıyorum. Ha bir de rengarenk bir şekilde toplu taşıma da olmak çok güzel. (Gerçi ben alışkınım zamanında zombi olmuştum.)

Ve eve varış annenizin kapıyı açması ve o sihirli cümle “Hiçbir yere değmeden banyoyaaaa” gözleriniz açık banyo yapın çünkü suyun bu kez rengi var. -Neyseki artık temizsiniz.- (Bu arada boya çıkıyor.) Şimdi sıra sizde , bir gün kesinlikle renklenin. Siz de içinizdeki renkli kişiliği dışınıza yansıtın.

Bir Yorum Yazın