-
-
-
- (Alış) 3.452 TL
- (Satış) 3.459 TL
- (Alış) 3.663 TL
- (Satış) 3.67 TL
Ankara’da oturuyorsanız ve metropollükten kurtulup hafta sonlarının tadını çıkarmak istiyorsanız şehirden kaçış noktaları buluyoruz!
Ankaralının özlem duyduğu deniz havası ve turistik değerler birleşince karşımıza böyle bir liste çıkıyor. Ankara coğrafi konumu nedeniyle orta bölgede bu sebeple ulaşılacak noktalar gezginciler için uygun oluyor.
Ankara’ya en yakın konumda bulunan Beypazarı, gerek tarihi kültürü gerek yemek kültürü ile karşımıza çıkıyor. Bölgedeki tarihi evleri, yemekleri ve müzeleriyle Ankara’nın turizm incisi. Hafta boyunca turist akını oluyor ve bölge genelde karnaval alanı gibi. Hıdırlık tepesine çıkıp çayınızı yudumlarken rotanızı belirleyin, Alaattin Sokaktaki müzeleri gezin, İnözü Vadisinde ve bölgedeki muhteşem lezzetleri tadın ve mutlaka evinize dönerken de meşhur ürünlerini almayı unutmayın. Resmen burası Ankaralılar için haftayı mutlu tamamlayıp yeni haftaya bomba gibi hazırlanmak!
Ankara’ya yaklaşık 2 saat uzaklıkta, Bolu göller bölgesinin 2. büyük gölüdür Abant.Göl birkaç kaynak suyu, iki-üç kısmen devamlı olan akarsu ve özellikle de kar ve yağmur suları ile beslenmektedir. Doğanın içinde kendini unutmak isteyenler için harika bir yer.Gölün etrafında at, fayton veya kızaklarla gezebilir, kışın göl donduğu zamanlar dışında gölde su bisikleti ve sandalla gezerek keyifli zaman geçirilebilir.Özellikle nilüferlerin açtığı ilkbaharda romantik tatiller yaşanabilir. Abant’da görülmesi değer milli park ve şelaleler ve tarihi yerler sizi büyüleyecek. Kışı güzel yazı güzel bu yeri her mevsim sürprizleriyle görmenizi tavsiye ediyoruz.
Batı Karadeniz’ in en güzel sahillerinden biri ve Fatih’in Çeşm-i Cihanı olan Amasra dört saatlik yolculuğu göze alanlar için manzarası deniz havası ve taze balık yemek için büyüleyici bir yer.Yeşilin maviye karıştığı bölgede hem gezip dolaşabilir hem de denizin tadını çıkarabilirsiniz, hem Amasra’nın içinden hemde bölgeye yakın olan Çakraz ve İnkumu koylarından denizin tadını çıkarabilirsiniz. Aynı zamanda Amasra’nın şöyle bir özelliği var; şehrin hangi noktasından bakarsanız bakın farklı bir manzarayla karşılaşırsınız. Gezi sırasında her noktada büyülenirken, fotoğraf merakınız varsa çektiğiniz her kare aynı büyüde fakat farklı açıda olabilir. Amasra Ada Tepesine çıkıp Tavşan Adasını görmeden, Çekiciler Çarşısına gitmeden, müzelerini ve şelalerini görmeden en önemlisi de şehrin en güzel lezzeti bol çeşit balıkları ve bol çeşitli Amasra Salatasının tadına bakmadan evinize dönmeyin.
Haftasonu kaçamağı için güzel alternatif olan Sapanca doğal güzelliği ve konumu itibarı ile özellikle Ankara ve İstanbulluların tercih ettiği bölgededir.Sakinliği,huzur veren manzarasıyla kafa dinlemelik ve doğallığıyla büyülenmelik bir yer. Sapanca Gölü çevresinde yürüyüş yapabilir, tekne ile gezintiye çıkabilirsiniz.Göl çevresinde pek çok restoran ve kafe bulunmakta ve özellikle Pazar sabahları kahvaltı için tercih edilen bölgede öğle yemeği yemek isterseniz kiremitte Alabalığının tadına da mutlaka bakın. Sapanca’nın alternatifleri de bitmiyor: Kırkpınar, Maşukiye,Derbent,Aygır Deresi ve yaylalarını görmeden Sapanca’dan dönmeyin.
Dünyaca ünlü Safranbolu Evleri ile çevrili tarihi merkezi, Safranbolu Yemeniciler Çarşısı Arastasını, Bakırcılar Çarşısını, Safranbolu’ya özgü hediyelik eşyaların satıldığı küçük dükkanları gezerken bu sevimli bölgeye hayran kalacaksınız.Üstelik bu yer bunlarla sınırlı değil, Safranbolu denince ilk akla gelen evleri fakat Tokatlı Kanyonu, Safranbolu’nun tarihi yüzünün dışında doğal güzelliğini keşfedebileceğiniz bir yer.Kanyon girişinde vereceğiniz 3 lira ile kendinizi şelaleler ve kuş cıvıltılarının arasında buluyorsunuz.
Masalsı atmosferiyle büyülenmek isteyen Ankaralıları bu tarafa alalım!
Şehirde öyle bir keşfe değer durum var ki insan kendini alamıyor. Olağanüstü bir coğrafyası var; Erciyes, Hasan Dağı ve Güllü Dağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların, milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla, dünyada başka hiç bir yerde görülemeyecek ilginçlikte.Kayalara oyulmuş değişik formlardaki ”Peri Bacası” diye adlandırılan yerleşim yerleri ile turistlerin ilgisini çekmekte olan bölge Unesco tarafından Dünya Miras listesine alınmıştır. Bence nam-ı diğer Açık Hava Müzesidir. Vadileri, tepeleri,müzeleri ve şarapçılık alanında eşsiz olan bu yer mutlaka görmeniz gereken gezi noktalarından biridir.
Hızlı tren ile Ankara’dan yaklaşık 1 saat süren Eskişehir, sabah gidip akşam dönebileceğiniz bir merkezdir, 1 günü dolu dolu yaşayacağınız, gezip görebileceğiniz pek çok nokta bulunmakta. Meşhur Odun Pazarında eski Osmanlı evlerini görebilir, parklarında dolaşabilirsiniz. Fotoğraf albümünüze güzel, tarihi fotoğraflar ekleyebilirsiniz. Porsuk Çayı’nda gondol keyfi güzel bir alternatif olabilir, parklarında bulunan Suni Plaj, Korsan Gemisi, Masal Şatosu gibi değişik alanlar görülmeye değerdir. Adalardaki kafeler ve restaurantlar dinlenmek ve şehrin tadını çıkarmak için çok güzeldir. Ayrıca bölgenin leziz tadı çiğ böreğini yemeden dönmeyin derim.
